27 Eylül 2016 Salı

Bye Bye! , Hacıyatmaz, Hiç Düşünme


                                   

                                            Çağlar Barlas - Hiç Düşünme

PUAN: 10/6

Yeni ve geleceği çok parlak bir isim Çağlar Barlas. Uzun zamandır kısa aralıklarla sosyal medya üzerinden haberleşiyoruz. Geçtiğimiz günlerde de keyifli bir röportaj yaptık. Arkamızda büyük bir prodüksiyon yok kendi çapımızda bir şeyler yaptık diyor. İleriye dönük yapmak istediği şeyler de o kadar etkileyici ki yıllardır müzik piyasasında özlenen boşluğu dolduracak cinsten. Ayrıca çok çalışkan, ne istediğini bilen bir yetenek. Mesela şimdiden vereceği konserleri, çekeceği klipleri, çalışacağı isimleri belirlemiş Genelde bu tür durumlara sanatçı kendi karar vermez illa bir akıl hocası vardır. Çünkü müzikte tek başarı ses ya da şarkı değil; iyi yönetim , doğru iletişim de markayı ileriye taşıyan önemli unsurlardır. Ama Çağlar tek başına çıktığı yolda işine o kadar adapte olmuş ki her şey dört dörtlük, benim gözetimimde olsun diyor.


  Genelde No name isimler arkalarında büyük bir ekip olmadan ses getiren bir çıkış yapamıyorlar. Hatta alışılmışın dışına çıkıp farklı şeyler deneyip risk alamıyorlar maalesef. Ama Çağlar öyle bir işle çıktı ki karşımıza  ''glitch hop'' , ''chiptune öğeler'', ''drumstep'' bir şarkıda hepsini duyabiliyorsunuz.  Dinleyici   kitlesine ve piyasaya baktığımız zaman alışık olduğumuz türler değil bunlar ama müziğimiz için fazlasıyla gerekli. O yüzden eğer gereken destek verilir ve şarkı daha fazla kişiye ulaşırsa piyasada ki bir çok proje ile arayı fena halde açıp Teenage pop dinleyenlerin favorisi olabilir. Tabi burada Mustafa Yazıcıoğlu'na da parantez açmak lazım: Doğru bir hamleyle pratik davranıp çok güçlü, fazlasıyla batılı bir sound yaratmış.



  Buraya kadar her şey güzel ama şarkı da köprüye gelene kadar rahatsız edici bir ses tonu var. Çağlar Barlas burada teknolojiye çok fazla sığınmak istemedik doğallığı tercih ettik dese de şarkıyı dinlediğimiz zaman alışana kadar tuhaf geliyor. Evet belki seslerin değiştirilmesine o kadar alışmışız ki soft müzik yapanlara sırt çeviriyoruz.  Ama bu başka bir şey amatör bir kayıt dozunda. Bu ses tonu dinleyici olarak beni çok yordu ayrıca etkileyici bir nakaratın olmaması da büyük eksiklik. Mesela ''slogan bir söz'' arıyor kulağım işte bunlar hem mühim detaylar hemde çıkış için fazla riskli. Tabi eğer amaç kalıcılık sağlamaksa ! Çağlar Barlas'ın da en büyük amacının bu olduğunu biliyorum ve yeni çalışmalarında daha başarılı olacağına inanıyorum. O yüzden bu şarkı uzun süre playlistimde üst sıralarda yer alacak ve hem keyifle hem de severek dinleyeceğim. Albümü çıksa da alıp dinlesek diyebileceğimiz pek isim yok umarım kendisini doğru işlerle, hak ettiği yerlerde görürüz. Yolu açık olsun. Ultra sıcak tavrı onu müzikte kalıcı yapsın. 



                                     


                                           Betül Demir FT Emirhan Cengiz - Hacıyatmaz

PUAN : 10/6

Sektörün en başarılı aranjörlerinden olan Emirhan Cengiz ilk single projesinde uzun yıllar beraber çalıştığı Betül Demir ' le bir araya geldi.
Sözleri Sude Bilge Demir tarafından hazırlanan şarkının müziği Emirhan Cengiz tarafından hazırlandı.
ard arda altı single yayınlamış Betül Demir. Arayı soğutmuyor belirli aralıklarla yeni şarkılar servis ediyor. Sanki albüm yapılmış ve şarkılar tek tek klipleniyor gibi...
Sana nolmuş , Aslan payı, Helalleşemedik, Tarafsız kalamıyor aşk ve en son Hacıyatmaz

Betül Demir her zaman günü yakalamak istiyor evet genç kalmak istiyor ama bu proje ona ivme kazandırır mı, doğru bir yere oturur mu hayır. Ortalama müzik dinleyicisini memnun edecek günü takip eden kitleyi etkileyecek bir şarkı olmuş belli ki amaç da bu zaten.

Şarkıda dokunaklı atarlı sözler kolay yakalayacak  bir melodi örgüsü olsa da bilindik standart looplarla gündelik bir iş olmuş. Aslında belirgin bir nakarat ilk  ve ikinci kısımlarda ki alışık olduğumuz formüller şarkıyı 'HİT' olması için zorlasa da çok ses getireceğini düşünmüyorum.

Burada Sude Bilge Demir ' e ayrı bir parantez açmak istiyorum: yaptığı her şarkıda slogan sözler, günü yakalayan modern dinamik melodiler, müzikal estetiği ve tadı olan işlerle o hep üretsin. Biz de keyifle dinleyelim.


                                            


                                                    Gülden Mutlu - Bye Bye

PUAN : 10/7

Gülden Mutlu çok güzel müzik yapıyor iyi bir ses bunu biliyoruz. 'Sen Yokken Olanlar' zirveydi Bir daha böyle bir çalışma gelecek mi merak ediyorum. Hala başucu albümlerimden biri keyifle dinliyorum. Tüm şarkıların 'HİT' kategorisinde olduğu albümün çabuk kapanması ve klipsiz kalması açıkçası beni fazlasıyla üzdü.

Mutsuz aşk şarkıları dinliyorsanız Gülden Mutlu baş tacıdır derdik taa ki 'Bye Bye' çıkana kadar...
İlk dinlediğiniz zaman başka bir şey dinlediğinize emin oluyorsunuz. çünkü; Gülden Mutlu'ya bir kılıf uydurduk ve onun dışına çıkınca da tuhaf geldi. Bu bir risk mi ? evet! Peki bu riskin üstesinden gelinmiş mi ? Hayır! Hemen dile düşecek hazmedilecek bir şarkı değil belki radyolarda Tv lerde sıkça çalacak ve bizde mecbur kalıp dinleyeceğiz Onun dışında açıp dinleyeceğimi düşünmüyorum.
şarkıda yakaladığım tek şey Gülden Mutlu'nun ses tınısı insanda çok pozitif  bir etki yaratıyor. Bu denli mutsuz aşk şarkıları üreten birinin kişiliği de esprili ve eğlenceli mi bilemem. Ama tek bildiğim Gülden Mutlu'nun hareketli bir şarkı söyleyecekse bu çok doğru bir şarkı olmalı. Mesela Sıla da örnek bu duruma Her zaman içimize işleyecek  hatta yarayı deşecek şarkılar istiyoruz Gülden Mutlu için de bu durum söz konusu yarın bir gün öyle slow bir şarkı yakalar ki belki pişman olurum söylediğimden işte önemli olan nokta doğru şarkı seçimi.

Ben yeni bir proje gelene kadar eskilerle idare etmeyi düşünüyorum eli yüzü düzgün pop şarkı sevenlere de şimdilik onları öneriyorum.


iletişim : 
Twitter : @soz_muzikk
mail: muzik_soz@outlook.com

24 Eylül 2016 Cumartesi

Çağlar Barlas - Hiç düşünme




Yeni ve geleceği çok parlak bir isim Çağlar Barlas. Uzun zamandır kısa aralıklarla sosyal medya üzerinden haberleşiyoruz. Geçtiğimiz günlerde de keyifli bir röportaj yaptık. Arkamızda büyük bir prodüksiyon yok kendi çapımızda bir şeyler yaptık diyor. İleriye dönük yapmak istediği şeyler de o kadar etkileyici ki yıllardır müzik piyasasında özlenen boşluğu dolduracak cinsten. Ayrıca çok çalışkan, ne istediğini bilen bir yetenek. Mesela şimdiden vereceği konserleri, çekeceği klipleri, çalışacağı isimleri belirlemiş Genelde bu tür durumlara sanatçı kendi karar vermez illa bir akıl hocası vardır. Çünkü müzikte tek başarı ses ya da şarkı değil; iyi yönetim , doğru iletişim de markayı ileriye taşıyan önemli unsurlardır. Ama Çağlar tek başına çıktığı yolda işine o kadar adapte olmuş ki her şey dört dörtlük, benim gözetimimde olsun diyor.


  Genelde No name isimler arkalarında büyük bir ekip olmadan ses getiren bir çıkış yapamıyorlar. Hatta alışılmışın dışına çıkıp farklı şeyler deneyip risk alamıyorlar maalesef. Ama Çağlar öyle bir işle çıktı ki karşımıza  ''glitch hop'' , ''chiptune öğeler'', ''drumstep'' bir şarkıda hepsini duyabiliyorsunuz.  Dinleyici   kitlesine ve piyasaya baktığımız zaman alışık olduğumuz türler değil bunlar ama müziğimiz için fazlasıyla gerekli. O yüzden eğer gereken destek verilir ve şarkı daha fazla kişiye ulaşırsa piyasada ki bir çok proje ile arayı fena halde açıp Teenage pop dinleyenlerin favorisi olabilir. Tabi burada Mustafa Yazıcıoğlu'na da parantez açmak lazım: Doğru bir hamleyle pratik davranıp çok güçlü, fazlasıyla batılı bir sound yaratmış.



  Buraya kadar her şey güzel ama şarkı da köprüye gelene kadar rahatsız edici bir ses tonu var. Çağlar Barlas burada teknolojiye çok fazla sığınmak istemedik doğallığı tercih ettik dese de şarkıyı dinlediğimiz zaman alışana kadar tuhaf geliyor. Evet belki seslerin değiştirilmesine o kadar alışmışız ki soft müzik yapanlara sırt çeviriyoruz.  Ama bu başka bir şey amatör bir kayıt dozunda. Bu ses tonu dinleyici olarak beni çok yordu ayrıca etkileyici bir nakaratın olmaması da büyük eksiklik. Mesela ''slogan bir söz'' arıyor kulağım işte bunlar hem mühim detaylar hemde çıkış için fazla riskli. Tabi eğer amaç kalıcılık sağlamaksa ! Çağlar Barlas'ın da en büyük amacının bu olduğunu biliyorum ve yeni çalışmalarında daha başarılı olacağına inanıyorum. O yüzden bu şarkı uzun süre playlistimde üst sıralarda yer alacak ve hem keyifle hem de severek dinleyeceğim. Albümü çıksa da alıp dinlesek diyebileceğimiz pek isim yok umarım kendisini doğru işlerle, hak ettiği yerlerde görürüz. Yolu açık olsun. Ultra sıcak tavrı onu müzikte kalıcı yapsın. 


                              


iletişim : 
Twitter : @soz_muzikk
mail: muzik_soz@outlook.com

23 Eylül 2016 Cuma

Çağlar Barlas Röportaj

   



No name bir isim Çağlar Barlas. Arkasında  büyük prodüksiyon , büyük bir şirket yok belki ama onun büyük  hayalleri var ve bunları gerçekleştirmek için çok önemli bir yola adım attı. İlk röportajını da bizimle gerçekleştirdi. Çok keyifli bir sohbet oldu. Neler anlatmış bir göz atalım.

- Seni biraz tanıyabilir miyiz, Kimdir Çağlar Barlas ?


Zonguldak, Kozlu (18- 05 -1993) doğumluyum. Kendimi bildim bileli sanat aşığı bir insanım. Ailemin bilinçli yönlendirmesi ile küçük yaşlarda Güzel Sanatlar eğitimi aldım. Ardından yetenek sınavlarını kazanarak Güzel Sanatlar Lisesinde eğitim gördüm. Resim bölümü mezunu olmama rağmen, zamanla içimde ki müzik aşkını kontrol altında tutmaya devam edip, bir yandan da eğitim gördüğüm bölümü başarıyla bitirmeye çalışıyordum. Lisenin ardından Yeditepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesini kazanarak İstanbul’a yerleştim. Bol bol spor yapıp, zamansız gelen ilhamları kağıda aktarıp, onlara hayat vermeye çalışan, ailesine ve dostlarına inanılmaz düşkün, trend ve yeni müzik takipçisi, iştahlı (Boğa burcunun doğal bir getirisi olarak), hırslı ve inançlı bir karaktere sahip, tüm derdi sanat olan, ziyadesiyle deli ve bir o kadar dinamik genç bir bireyim.


- İlk single heyecanı... Tarif etmeni istesek neler söylerdin?


İlk single çalışmam Hiç Düşünme 21 Eylül 2016’da yayınlandı ve 2 gündür üzerimde ki gerginlikten dolayı mide bulantısından başka hiçbir şey hissetmiyorum. İnsanların beklentileri bir yandan, ilk işimin olduğu gerçeğinin yarattığı sorumluluk bir yandan, bilmediğim bir tecrübeyi deneyimlemenin heyecanı bir yandan savrulup gidiyorum 2 gündür. Şarkım yayınlandıktan bu yana aldığım yorumlar, takdirler ve eleştirileri göz önünde bulunduracak olursak kendime söylemem gereken bir cümle olursa şayet bu ; ‘’Kemerlerini sıkı bağla ! Zor, hızlı ama heyecanlı bir yolculuk olacak’’ olurdu sanırım. Whoa, çok heyecan verici !


- Biraz hazırlık sürecinden bahseder misin? Kimlerle çalıştın, Bundan sonra seni nasıl bir yolculuk bekliyor?


İşin hem mutfağında hem de sunumunda yer aldım. Çok değerli prodüktör, film müziği yapımcısı, çok kıymetli insan Mustafa Yazıcıoğlu ile çalıştım ilk projemde. Hayallerin sınırı olmadığına ve her şeyin mümkün olduğuna inanan bir insan ile bu yola çıkmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum. Kendisi inanılmaz bir eğitim sahibi, müthiş bir zeka ve inanılmaz vicdan sahibi bir insandır. Maneviyatı bu kadar kuvvetli olan bir insanla aynı projede yer alabilmek inanılmaz bir keyifti. Çalışması zor, tüm fikirlere açık ve bir o kadar da geniş çapta görüş sahibi olan bir insan olmasından dolayı, ortaya standartın dışında, oldukça başarılı bir iş çıkarttığımızı düşünüyorum. Bizim dışımızda gelişen pek çok problem yaşadık ama pes etmedik. İlk single çalışmam sonunda dinleyici ile buluştu. Fazlasıyla mutlu ve gururluyuz.

- Şarkının adı ''hiç düşünme'' sözleri sana ait. Söz yazmaya ne zaman başladın, sonra ki projelerde de şarkı sözleri sana mı ait olacak ?


Aslında yazmak hayatımın bilinçli bir birey olduğumdan bu yana her alanında yer alan bir eylemdi benim için. Genelde kendi dünyasında yaşayan bir insanım ve sanırım bu sebepten ötürü de yazmak, yazarak kendimi ifade etmek her daim benimle birlikte olan bir eylem olmuştur. Ancak şarkı sözü yazmaya 6 yıl önce başladım diyebilirim. Yazdıklarımı ‘şarkı sözü’ formuna dönüştürerek başladım. Yazmanın o inanılmaz hazzını bir kere tattıktan sonra durdurak bilmiyorsun zaten, sürekli kalem ve kağıt (modern hayatta akıllı telefon notları da inanılmaz bir kurtarıcı tabii) geziyorum. Yazdığım sözleri yaşadıklarım oluşturur genelde. Ama farklı bir şekilde dinlediklerimde bana söz yazdırabiliyor. Yani dinlediğim bir senfoni, bir melodi ve ya bir ritm bile beni kağıda, kaleme teşvik edebiliyor. Ciddi anlamda seviyorum yazmayı. O içimizde büyüyen, asla ifade edemediğimiz, bedenimizi aşıp ağzımızdan çıkacakmış gibi hissettiren duygu değişimlerini en güzel yansıtmanın yoludur yazmak benim için. Zihinden ve kalpten geleni ele dökebildiğim sürece de yazmaya devam edeceğim.


-İlk projende büyük başarı elde ettin itunes'ta şarkı 2 numaraya kadar yükseldi. Sence bunun nedeni nedir? İnsanlar farklı ve yeni şeyleri destekliyor diyebilir miyiz?


Açıkçası bu başarı beni bile şaşırttı. Sonuçta no name bir insanım, herhangi bir müzikal deneyimim (single çalışmam) olmadı daha önce. Öyle piyasadan tanıdıkları olan bir tipte değilimdir. Yıllardır içimde biriktirdiğim bu aşkı sözlere, ardından melodiye dökerek çıktığım bu yolda, yasal bir şekilde ilk işimin yayınlanışının üzerinden sadece 9 saat geçmesinden sonra Türkiye genelinde En Çok Satanlar listesinde devasa isimleri geride bırakıp, 2 numaraya çıkarak zirveyi paylaşmanın üzerimde oluşturduğu heyecan, gurur, ağlama hissi ve nefes kesici hızını sanıyorum ki ifade etmem pek de mümkün değil. Resmen kendimi zirvede gördüm, üstelik herhangi bir müzik şirketine bağlı olmadan, medya ve ya radyo desteği olmadan, basit bir şekilde giriş yaptığım piyasaya tek başına meydan okumak gibi bir şey bu. Aldığım telefonlar, mesajlar, mailler, snapler, adıma paylaşılan postlar, teşvik ve onure edici yorumlar. Ne diyebilirim ki, çok şükür yaşarken cenneti deneyimledim diyebilirim. İnsanın gerçekten hayalini kurduğu iş ile ilgili bir şeyler başarmasının o dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum.

 Vokalime herhangi bir müdahalede bulunmadan, doğal ve soft bir müzik sunmak istedik. Bu teknolojinin getirilerine ya da bu tür ses müdahalelerine karşı olduğumdan dolayı değil, yapılmayanı yapıp, alışılagelmişin dışında bir şey yapmak istedim. Avrupa’da insanlar dijital platformlara evde ya da amatör stüdyolarda gitarları eşliğinde şarkılarını kaydederek paylaşıyorlar ve bu şekilde kendilerini büyük yapımcılara ve şirketlere ulaştırabiliyorlar. Ben de o gerçeklikte yazmak istedim hikayemin giriş paragrafını. Eleştirilerde aldım tabi vokalime herhangi bir müdahalede bulunmadığım için ama hiç takılmadım. Evde yemek yaparken söylediğim şarkıyı nasıl söylüyorsam herkeste bunu aynı şekilde dinlemeli diye düşündüm. Nitekim doğru bir karar vermişim ki 9 saatte gelen bir zirveyi kucakladık bugün. İnanılmaz şükrediyorum.


- Zorlu bir sürece girdin. Artık piyasaya girmek çok kolay ama kalıcı olmak için aynı şey geçerli değil. Sen kalıcı olmak için neler yapacaksın?


Kabul ediyorum, sahiden zorlu bir süreç. Bir kere insan üzerinde görünmeyen bir sorumluluk yükü olduğunu düşünüyor ve kendini içine kapatılmış bir cam fanusta hissediyor. Kalıcı olmak kesinlikle yegane hedefim ancak bunun için ne yapacaksın diye sorarsanız, sadece üreteceğim diyeceğim. Ha, neler yapmazsın ? diye soracak olursanız ; herhangi bir insanı üzmem, kalp kırmam, ardımda insan bırakmam, birilerinin sırtına basıp ilerlemem. Sadece kendim olurum. Tanrının bana verdiği ilhamları sizlere aktarır, üretmek için çalışır, ses tellerimi her geçen gün daha da eğitir, hayal kurar ve söylerim. 

İçinde bulunduğumuz işitsel sanatı, görsel sanat ile birleştirmeyi hedefliyorum. İnşallah ileride daha büyük işlere imza attığımda çekeceğim video klipler, giyeceğim sahne kostümleri, turne açılış şovlarım, backdrop videolarım ve dahası şimdiden hazır. Hep taşıdığım bir defterim var, tüm fikirlerimi onda biriktiriyor ve ardından temize çekiyorum. Gelecek yılların taslakları elimde, sadece hayata geçirme evresi kaldı geriye. Ha bir de unutmadan, 3 yıl önce başladığım ve hala devam ettiğim, bu yolculukta yaşadığım başarı ve başarısızlıklar, fırsatlar ve şanssızlıklarımı yazdığım bir kitap var, doğru zamanda çıkartmayı planladığım. Benim gibi hayata karşı kendi savaşını veren insanlara biraz olsun ilham verebilsin diye. Yaşadığım her şeyi tüm çıplaklığı ile aktardığım bir kitap. Kapağının tasarımı bile hazır. Doğru zamanda, doğru yere ulaştığımda insanlarla paylaşmak için şimdiden sabırsızlandığım projelerimden biridir o da.


- Yaptığın ve bundan sonra ki yapacağın müziği kategorize etsen bu hangisi olurdu?


Kesinlikle ve kesinlikle ‘’DANS’’ olurdu. Beni müzik kadar harekete geçiren bir şey varsa o da dans olmuştur hep. Michael Jackson ve Madonna ile büyümüş biri olarak, küçük yaşlardan bu yana elime kumanda alarak, onların video koreografilerini çalışırdım. Dahası, doğaçlama koreografilerde eklerdim. Zamanla kendi kendimi, yalnız kaldığımda dans ederek buldukça bunun benim işimin bir parçası olması gerektiğini fark ettim ve müziğimi de bu vasıtayla şekillendirdim. Dans kesinlikle müziğimin en büyük parçası.


- Müzik piyasasında nerede olmayı hayal ediyorsun, hayallerin var mı ?


Hedeflerim büyük. Güzel projelere imza atıp, her geçen gün kendimi geliştirip, son nefesime kadar vokal eğitimi alıp, kısa film tadında video klipler çekip, her daim adımdan söz ettirmek istiyorum. İlkokul, ortaokul, lise yıllarımda okulun hep en popüler çocuklarından biri oldum. O dönemlerde hissettiğim hazzın sahnede ki haz ile kıyasladığımda, evet ! müzik benim için tek çıkış yolu dedim ve her defasında hayallerime daha çok sarıldım. İlk olarak kendi ülkemde güzel ve büyük işler yaptıktan sonra uluslararası platformlarda yer almak hedefli çalışmalara başlayacağım. Çok iyi bir gözlemciyimdir, Avrupa ve Amerika pazarını çok iyi takip ederim. Pek çok müzik forumlarını, güncel müzik haberlerini ve chartları her gün incelerim. Müziğin olduğu en uç nokta neredeyse orada olmak yani hedefim.

Hayallerim çok fazla, şimdi hepsini dile getirmek pek doğru olmaz ama manevi hayallerimden biri ise çocuklara ve sokak hayvanlarına umut ışığı olabilmek. İnanılmaz hassas bir yapıya sahibim, çocuklara ve savunmasız sokak hayvanlarına karşı inanılmaz bir zaafım var. Müzikle elde edeceğim gücün her zaman bir kısmı mutlaka onlara adanacak. Birilerine umut ışığı olmadan, heyecan veremeden yaşamanın herhangi bir anlamı ve kıymeti olduğunu düşünmüyorum.


-Müzik piyasasını sıklıkla takip eder misin ? hem ülkemizde, hem dünyada  kimleri örnek alırsın ?


Sıklıkla takip etmem aslında, direkt olarak müzik piyasasında yaşarım. Neredeyse her an müzikle ilgili bir şey, herhangi bir konuda konuşabilirim. Yakın çevremin bu konuda artık bana tahammülü kaldığını düşünmüyorum ama üzgünüm, bu yeryüzünün en güzel ve en keyifli bağımlılığı. Küçüklük yıllarım Britney Spears ile evlilik hayalleri kurup, Justin Timberlake ile düet yapma hedeflerini imgeleyerek geçti. Teen dönemlerimi o iki isme borçluyum ama 18 yaşımdan itibaren, yaşımın değişip, ruhumun geliştiği dönemle birlikte müziğin iki dev ismi, Michael Jackson ve Madonna ile yatıp kalkmaya başladım. Michael Jackson’a o kadar büyük bir hayranlığım var ki, sırf ona biraz daha yakın olabilmek adına 3 yıl saçlarımı onun saçları boyutunda uzatıp, o şekilde gezdim. Madonna ise bana 1.55 boyu ile koca bir gezegeni sadece ‘’istediği’’ ve hırsla ‘’çalıştığı’’ için nasıl avuçlarının arasına alabildiğini göstererek büyük bir ilham olmuştur. Michael’ın o çocuksu ve kırılgan tavrını, Madonna’nın da hırsı ve azmini kendim ile çok bağdaştırırım.

Bunun yanı sıra popüler müzik bağımlısıyım. Tüm müzik ödüllerini, yayınlanan single ve albümler, liste durumlarını her daim takip ederim. Lady Gaga’nın inanılmaz vokalini, Justin Timberlake, Bruno Mars ve The Weeknd’in o inanılmaz müzikal zevklerini yakından takip ediyorum. Şayet rutin hayatımın en büyük destekçileri bu isimler. Ülkemizden örnek verecek olursak, klasik ama Tarkan, aynı zamanda Ajda Pekkan, yeteneğine, zekasına ve sesine hayran olduğum Gülşen, Mor ve Ötesi ve Edis’i çok beğeniyorum. Saydığım bu isimlerin albüm ve singlelarını yıllardır edinip, koleksiyon oluşturmuşumdur. Özellikle de Ozan Çolakoğlu ülkemizin başına gelmiş en güzel şeylerden biridir. Onun dokunupta can vermediği bir müzisyen olduğunu sanmıyorum. Ülke üzerinde ki en büyük hayalimdir onunla çalışmak. Aynı zamanda Ozan Doğulu, Emrah Karaduman ve Burak Yeter gibi isimlerin müzikal kimliklerini de çok çok beğenir ve yakından takip ederim. Ne mutlu bize ki, müziğe bu kadar gönül vermiş, harika yeteneklere sahip bir ülkedeyiz. 

                              
     

17 Eylül 2016 Cumartesi

SILA fan röportaj





Sıla ' yı bir de sevenlerinden dinlemeye ne dersiniz?


1- Öncelikle röportajımıza katıldığın için  teşekkür ederiz. kendinden biraz bahseder misin ? Ne zamandır Sıla fanısın, onu ilk hangi şarkısıyla keşfettin ve Sıla ' yı bir kelimeyle nasıl anlatırsın?



Halil ibrahim Özer: Öncelikle bu röportaj için ben teşekkür ederim. Adım Halil İbrahim Özer 23 yaşındayım. 2007 yılında ...Dan Sonra şarkısı le Sıla'yı keşfettim ve fanı oldum. Sıla benim "Gönlümün Efendisi" :) Elif Gençoğlu:Ben Elif ÖZCAN. Açıkçası 15 yaşında olduğum için Sıla fanı olalı uzun yıllar olmadı. Başından beri dinliyorum ama Yabancı adlı şarkısında ona olan ilgim daha da arttı. Reverans'tan sonra gerçek bir fan oldum. Sıla'yı anlatacak kelime yok ama illa ki bir kelime ile anlatacak olursam tam bir "Efsane". Melike: 2012'den,yani Vaveyla albümü çıktığından beri Sıla hayranıyım. Onu ilk olarak Issız Ada şarkısıyla tanıdım ve bu şarkının yeri bende gerçekten çok özel. Bir kelimeyle tanımlayacak olsam.... bilemiyorum. Onu tarif edebileceğim bir sürü güzel kelime varken,bir kelimeyle tarif edemiyorum,üzgünüm.




Sılagenoglufan : Tesekkur ederim.

Edanur adım direk konuya geçeceğim. Eskiden bir yerde Sıla çalsa onu kapattirirdim ben sevmezdim. Daha doğrusu sevmiyorum zannediyormuşum. Ama ben Sılayı çok seviyorum. Ne zamandan beri diye sorarsanız 2014 ten beri Sıla fanıyım ben biraz geç oldu ama kolay oldu o candan şarkılarını birer birer dinleyince büyüledi sanki beni. Beni benden aldı götürdü. Sevgilimin idolüydu aslında eski sevgilimin çok seviyordu Sıla'yi onun sayesinde onun şarkılarını dinleme şansını yakaladım. Ilk alain delon du tabi sevmediğim zaman Ama dinlemek istediğim zaman İNŞALLAH [16 09 2016 11:48] Edanur Arslan: Sıla bir kelime ile anlatmak istersem " afitap " ile anlatirim ☺

Merve Şahin :  Röportaj için çok teşekkür ederim çok naif ve güzel bir düşünce :) ve gelelim sorulara. Ben 2007 de Sıla dizisini izlerken birden bir şarkı duydum daha çok ağıt gibi aslında. Ve duyduğum an damarlarıma kadar işledi. Bu koca sesin kimden çıktığını merak ettim. Ve sonra bir gün bur mağaza da gezerken bir şarkı duydum. Evet dedim bu ses o ses! Birbirinden bağlantısız iki şarkı bir kadın. Bu dedim içime işleyen bu! Hemen adını öğrenip albümünü aldım ve o gün bugündür tiryakisiyim gönül borcum çoktur Sıla'ya :)) Sıla'yı bir cümleye sığdırmak gerekirse ben ona bir ucu yara bandı bur ucu neşter derim. :) Ali Bilgin: Merhaba, ben Ali Bilgin. Antalya'da yaşıyorum, öğrenciyim. Sıla'ya hayranlığım ilk şarkısı Dan Sonra ile başladı Fakat yaklaşık 2 senedir Sıla fanıyım. Sıla'yı tek kelimeyle anlatacak olsam KADIN derdim, net yani daha ne olsun:).


Sılaizim: Öncelikle 5 seneden beri Sıla'nın büyük hayranıyım. Çevremde 'Sıla Manyağı' olarak bilinirim genellikle. İlk keşfim 'Acısa da Öldürmez' parçasıyla oldu. Şarkıdan sonra Konuşmadığımız Şeyler Var albümüne aşık olmuştum. Bence Sıla'nın en iyi albümüdür bu zamana kadar ki. Sıla tek kelimeyle anlatacak olursam: Tanrıça




Aysel Bulut: Teşekkür ederim öncelikle beni de ağırladığınızdan mütevellit, şöyle bir bayram sabahı kalktığımda "boş yere" şarkısının klibi dönmüştü üst üste 3 defa kral pop'da. Ben de müthiş bir hayranlıkla 3 kere üst üste izledim ve işte bu dedim. Bu şekilde araştırdım, dinledim, albümleri edindim. Karakterine hayranız zaten. Benim için SILA tek kelimeyle: MÜNFERİT Hüseyinyang: Ben teşekkür ederim böyle güzel bir şey yaptığınız için. İlk kez 2011 yılında "Gol" şarkısıyla tanımıştım ve daha çok araştırıp hayranı olmuştum. 2013 yılıydı sanırım ilk kez Çorum konserinde canlı izledim ve ondan sonra her Ankara konserine gitmeye çalıştım. Sılayı en kısa şekilde bu ülkenin en iyi sanatçısı, sesi ve SFC'nin kıymetlisi olarak anlatırdım. Mahmut Sağdıç: Ben teşekkür ederim. Ben Mahmut Sağdıç 20 yaşındayım 2009 da çıkan İmza albümünün en iyi parçası olan İnşallah ile tanıdım. Sıla'yı şöyle anlatırım 'The Best' Türkiye'ye bir daha böylesi zor gelir.







2: Onunla 1 saat geçirme imkanın olsa neler yapmak isterdin? en sevdiğin albümü, seni anlatan en sevdiğin şarkısı?

Halil İbrahim Özer: Sıla ile bir saat geçirme imkanım olsa onunla bol bol sohbet eder eğlenceli yanlarını görmek isterdim. En sevdiğim albümü Konuşmadığımız Şeyler Var. Her albümde bir favori şarkım vardır ama illa ki bir tane seçeceksem "İnşallah" şarkısı her zaman favorimdir :)


Mahmut Sağdıç: Onunla 1 saat geçirme imkanım olsa onun geniş ve sağlam zekası ile iyi ve koyu bir muhabbet içerisine dalmak isterim ve tabi albümlerin hepsini imzalatmak :) En sevdiğim şarkisi onunla tanıştığım şarkı olan İnşallah ve bir kez daha büyük ustalık ile yazılmış olan Zor Sevdiğimden..

Elif Gençoğlu: Onunla geçireceğim bir saatin yirmi dakikasında baygın kalacağım için kalan kırk dakikasında ona sarılmak, onu öpmek, onun elini tutmak, onunla sohbet etmek, onu ne kadar sevdiğimi anlatmak gerçi hangi dil anlatmaya yetkin yeterince sonsuzu? Saçma olacak bir kere saçlarına dokunmak istiyorum. Parfüm markasını söylemesi benim için çok iyi olur.
Bütün albümlerinin yeri bende çok ayrı ama "Konuşmadığımız Şeyler Var" benim için çok ayrı bir önem taşıyor. Onu çok seviyorum. Beni anlatan şarkısı tabi ki Saki. O "Ahh be" deyişi offf yani.





Melike: Onunla 1 saat geçirme imkânım olsa ilk olarak doya doya sarılırım ve o,fotoğraflarda bile bakmaya kıyamadığım gözlerinin içine uzun uzun bakarım. En sevdiğin albüm ve şarkı sorusunu şöyle cevaplamak istiyorum. "En sevdiğin" olarak ayırmak çok zor ama benim için,yeri biraz daha farklı olan albüm Konuşmadığımız Şeyler Var. Şarkı ise Issız Ada'dan sonra Gözlerine Teslimim olsa gerek.

Sılagencoglufan: onunla bi saat geçirmek istersem onun konserinde sahnesinde onunla beraber ziyan şarkısını söylemek istiyorum. Ve her albümü beni anlatıyor en çokta mürekkep. Beni anlatan şarkısı ise " can dostum "

Merve Şahin : bu soruyu kime sorarsanız sorun aynı cevabı verir bende herkes gibi Sıla ile bir rakı masasında onun canlı söylediği şarkılarla rakı içmek isterim. En sevdiğim albümü her ne kadar diğerlerine göre sönük bir albüm oldu deseler de favorim vaveyladır! Bu kadın dinleyicisinin ne istediğini gayet iyi biliyor. Bizim hücrelerimize sızmış. Vaveyla tam bir ağıttı çığlıktı. Sözler müzikler tema. Tam manasıyla bu albüm derimizi çekip bizi kanattı canımızı yaktı. Ve en sevdiğim şarkıya geçersek evlatlarım arasında seçim yapmak biraz zor ama galiba bodrumun suları :))





Ali Bilgin Sıla ile bir saat geçirme imkanımın olmasını düşünmek bile inanılmaz!, biraz da hayal gücümü kullanarak;
Onun evinde geçiririm o sayılı dakikalarımı. Karşılıklı oturuyoruz, bir yandan 'az şekerli' kahvelerimizi yudumlarken diğer yandan da albümlere koymadığı şarkılara ve şarkı sözlerine göz atıyorum. Off, aklımı çıldırabilirim!:) En sevdiğim albümü Konuşmadığımız Şeyler Var. En değer verdiğim, beni anlatan diyebileceğim şarkısı Cam.

Sılaizm: Onunla 1 saatim olsa sahnede düet yapmak isterdim kesinlikle. Dediğim gibi en iyi albümü KŞV. Ya şarkıları arasında ayrım yapamam ama beni en iyi anlatan şarkısı: Cam

Aysel Bulut: Onunla bir saat geçirecek olsam herhalde sonraki 2 hafta kendime gelemezdim. Onunla birer kahve eşliğinde sohbet etmek isterdim. En sevdiğim albümü Konuşmadığımız şeyler var. Üstüne çıkamadı daha ve çıkamayacak ta. Bana göre zirve albümüdür, ama o sene çok hakkı yendi. En sevdiğim şarkısı benim için çokça özel "Cam" dır. Dijitalde de orijinal kaydı olmayan "Anahtarlar" da sonradan çıkmasına rağmen en sevdiğim dediğimde başı çekiyor.

Hüseyinyang: Sılayla bir saat geçirme imkanım olsa onunla boğazda rakı balık yapmak olurdu. Sanırım bu benim nirvanam olurdu. En sevdiğim albümü bence gelmiş geçmiş en iyi yerli pop albümü olan "Konuşmadığımız Şeyler Var". En sevdiğim ve beni en iyi anlatan şarkısı "Cam".

Mahmut Sağdıç: Onunla 1 saat geçirme imkanım olsa onun geniş ve sağlam zekası ile iyi ve koyu bir muhabbet içerisine dalmak isterim ve tabi albümlerin hepsini imzalatmak :) En sevdiğim şarkisi onunla tanıştığım şarkı olan İnşallah ve bir kez daha büyük ustalık ile yazılmış olan Zor Sevdiğimden..







3- Son olarak Sıla bu röportajı okuyacak olsa ona sevgini bir cümleyle nasıl ifade ederdin ? buradan röportaja katılamayan diğer diğer fanlara söylemek istediklerin var mı ? ve sayfamız hakkında düşüncelerini paylaşır mısın.
teşekkürler.  


Halil İbrahim Özer: Sen hep yaz, hep söyle, hep bizimle ol ki şarkıların bize tercüman olsun, sen bir tanesin. Katılmayan diğer fanlarında benimle aynı düşüncede olduklarına eminim, bir daha olursa kesinlikle kaçırmasınlar. Sayfanızı sürekli takip ediyor, yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı beğenerek takip ediyorum. Tekrardan teşekkürler :)


Mahmut Sağdıç : O bize çok şey öğretti sözcükleri, beste nasıl yazılır vs vs ona çok şey borluyuz aslında. Sıla bunu okuyacak olursa sevgimi nasıl anlatırım nasıl kaleme dökerim bilemiyorum..Biz hapşıralım sen çok yaşa Sıla'm :) Diğer fanlara sevgiler saygılar asla yalnız bırakmayalım Sıla'yı 1-2 ekim de ki konserlerine koşa koşa gidelim. Sayfanız başarılı objektif bir sayfa tebrik ediyorum herkesin sesi olduğunuz için teşekkür ediyorum..





Elif gençoğlu: Sıla benimle evlenir misin?
Diğer fan arkadaşlarım röportaja katılmamakla çok şey kaybettiniz ama inşallah en yakın zamanda Sıla'mıza hepimiz kavuşuruz. Bizi Sıla 'ya bir adım daha yaklaştığını sayfaya çok çok çok teşekkür ederim.

Melike : Sıla bu röportajı okuyacak olsa,onu bu dünya üzerindeki her şeyden daha çok sevdiğimi bilmesini istediğimi söylemek isterdim. Teşekkür ederim😊


Sılagenoğlufan : ona sevgimi bir cümleyle anlatamam ben. Ona sevgim sonsuz benim anlatamayacak kadar da büyük. Hangi harika bir şey ile anlatılır ki hangi biriyle...
Onlar da bu röportaja katılsin 😊 Valla yalan söylemek istemiyorum sayfanizi ilk defa görüyorum yeni Keşfettim diyelim 😊 ama takipte kalacağım. Hoşuma gitti. Röportajiniz icin cok tesekkur ederim.

Merve Şahin: şu zor günlerinde, günlerimizde bunu okuyor olsaydı şunları derdim; " Sen diğerleri gibi değilsin. Kitlende keza. Özel birisin seçilmiş gibi sanki. Ucunda ölüm olsa canımız yoluna feda! Bugüne kadar her albümünde senin başını önüne eğmemek için elimizden geleni yaptık. Bu olaylar yüzünden eminim bir çok kişi ailesi ile ters düştü ve rest çekti! Çünkü biz böyleyiz bize sadece şarkı değil edep adap insanlık ve vicdan öğrettin. Sözümüzün arkasında durmayı efe olmayı öğrettin! Senin kadar edebiyat ruhlu derin bohem dinleyicilerin var diğer kitlelerden çok farklı senin gibi maneviyatçı dik durdukça dik duruyoruz yalnız değilsin!" derdim kusura bakmayın şöyle zor günlerde bir cümleye sığdıramadım düşüncelerimi :) diğer fanları zaten tanıyorum biz bir aileyiz bazen ters düşeriz ama söz konusu Sıla olunca koca bir vücut oluyoruz eminim bu olay karşısında başka birinin fanları olsaydı bu kadar dik duramazdı. Biz fanı olduğumuz kişiyi örnek alıyoruz çünkü ;) son olarak sizin sayfanız kesinlikle objektif ve aklı selim bir sayfa başarılarınız devamını dilerim hep aynı çizgide kalmanız dileği ile çok teşekkür ediyorum :)




Ali Bilgin : Açıkçası bir cümleyle ifade etmek zor benim için:)) Süslü kelimeli oyunlarına gerek yok.. Seni karışamayacakları kadar çook seviyorum canımın cân'ı 😘😊"
Buradan röportaja katılamayan fanlara söyleyeceklerim yok. Sayfanızı gerçekten başarılı ve objektif buluyorum:) Sorularınız için teşekkür ederim...:)

Sılaizm: Sıla eğer bu röportajı okuyosan: ZONGULDAK'A KONSERE GEL NE OLUR! Bu son yaşanan olaylar sonucunda destek veren diğer fanları ve sizin sayfanıza çok teşekkür ediyorum. Tabi bunu söylemek olmaz:

Aysel Bulut: Valla Sıla'yı severiz, Yan benimle lütfen kliplensin bekliyoruz. Sfc ailesine selamlar, hakkaniyetli bir müzik sayfasısınız severek takip ediyoruz ...

Hüseyinyang: İyi ki seni tanımışım, iyi ki bu ülkenin sanatçısının. Ne kadar kıymetin bilinmese de biz seni çok seviyoruz. Diğer fanlar üzülmesinler çünkü onlar Sılanın fanlarını çok sevdiğini biliyorlar. Sayfanız bence en iyi pop müzik sayfası ve iyiyi kötüyü söylüyorsunuz. Başka sayfalar gibi bir sanatçının fanı değilsiniz.







son fotoğraf hüseyinyang imzalıdır.